Göz yaşımdan alev aldım
Yandıracak ne kaldı ki
Buz dağına duman oldum
Donduracak ne kaldı ki
Yeşil gazap üzüm verdi
Bitmez oldu gönül derdi
Huzur yolu sona erdi
Döndürecek ne kaldı ki
Dört iklimim kışa döndü
Derdim geri başa döndü
Felek yönün taşa döndü
Konduracak ne kaldı ki
Böyle idi evvel ahir
Aciz imiş canım zahir
Murat suyu ağu zehir
Bandıracak ne kaldı ki
Umut kapım kimler açar
Canım sıkkın aklım naçar
Yarim bile uzak kaçar
Onduracak ne kaldı ki
Bu dert beni kürüyecek
Yaka paça sürüyecek
Can sonsuza yürüyecek
Sandıracak ne kaldı ki
Der ilhami budur tezim
Asla yoktur benim gizim
Şiirlerde parmak izim
Kandıracak ne kaldı İlhami Arslantaş